|
|
 |
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONUNDA OSMANLI DEVLETİNİN DURUMU
Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
Osmanlı’nın Ateşkes’i İmzalama Sebepleri:
1.Bulgaristan’ın savaştan çekilmesi sonucunda Osmanlı ile Almanya’nın kara bağlantısının kesilmesi
2.Osmanlı’nın savaşacak gücünün kalmaması
3.Wilson Prensiplerinden cesaret alınması
4.Güney cephelerinin çökmesi
5.Savaş taraftarı olan İttihat ve Terakki Partisi liderlerinin (Cemal Paşa, Enver Paşa, Talat Paşa) ülkeyi terk etmesi sonucunda başa barış isteyen Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nın gelmesi.
Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918’de Osmanlı adına Bahriye Nazırı Rauf Orbay ile İtilaf Devletleri adına İngiliz Amirali Calthrope arasında Limni adasının Mondros limanında Agamemnon zırhlısında imzalanmıştır.
Ateşkes Antlaşması’nın Şartları
(Tümü 25 maddedir):
1.Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında istedikleri stratejik bir bölgeyi işgal edebilecektir. (7. madde)
Açıklamalar:
· Mütarekenin en önemli maddesi 7. maddedir.
· Bu madde itilaf devletlerinin Anadolu’da yaptıkları işgallerin hukuki dayanağı olmuştur.
· İtilaf Devletleri bu maddeyi ateşkese koyarak Wilson ilkelerine ters düşmekten kurtulmuşlardır.
· Bu madde Osmanlı ülkesini işgale açık hale getirip ülke bütünlüğünü bozmuştur.
2.Doğu Anadolu’da altı ilde (vilayat-i sitte: Erzurum, Van, Elazığ, Sivas, Bitlis, Diyarbakır)bir karışıklık çıktığında itilaf devletleri bu illerin herhangi birini işgal edebilecektir. (24. madde)
Açıklama: Bu madde anlaşma devletlerinin Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni Devleti kurma projelerinin en önemli göstergesidir.
3.Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması dışındaki Osmanlı orduları terhis edilecek; ayrıca orduya ait cephane, taşıtlar ve donanma anlaşma devletlerine bırakılacaktır.
Açıklama: Böylece Osmanlı Devleti yapılacak işgaller karşısında savunmasız hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu madde Anadolu’nun işgal edileceğini gösterir.
4.İran ve Kafkasya’daki Osmanlı birlikleri geri çekilecek. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da bulunan Osmanlı askerî birlikleri en yakın itilaf devletine teslim olacaktır.
5.Ermenilerle itilaf devletlerinden alınan esirler serbest bırakılacak; Türk esirler itilaf devletlerinin denetiminde kalacaktır.
Açıklama: Bu durum devletlerin eşitliği ilkesine aykırıdır.
6.Haberleşme ve ulaşıma ait bütün araç ve gereçler anlaşma devletinin denetiminde bırakılacaktır.
Açıklamalar:
· Böylece, işgalci devletlere karşı topyekûn bir mücadelenin Türkler tarafından başlatılması engellenmeye çalışılmıştır.
· Bu durum bölgesel direniş hareketlerinin vatanın bütününe yönelik hale getirilmesini kısa bir için de olsa geciktirmiştir.
· Bu madde işgallerin başlayacağını gösterir.
7.Limanlar, Toros tünelleri, tersaneler ve demir yolları anlaşma devletlerine bırakılacak
8.Anlaşma devletleri akaryakıt ve kömür ihtiyaçlarını Osmanlı Devleti’nden karşılayacak ve bu maddeler ihraç edilmeyecektir.
Açıklama: Anlaşma devletleri bu tür maddelerle Osmanlı Devleti’nin ekonomik bağımsızlığını ortadan kaldırmış ve Osmanlı’yı ekonomik bakımdan kendilerine bağımlı hale getirmeye çalışmışlardır.
9.Boğazlar İtilaf Devletleri’nin işgalinde olacaktır.
Açıklama: Bu madde Osmanlı’nın boğazlar üzerindeki egemenliğini sona erdirdiği gibi; İstanbul’u güvenliksiz hale getirdi ve Anadolu ile Rumeli’nin bağlantısını kesti.
10.Batum işgal edilecektir.
Açıklama: İngiltere bu madde ile Kafkasya’yı işgal ederek Osmanlı ile Rusya’nın bağlantılarını kesmek istemiştir.
11.Osmanlı ittifak grubu ile ilişkilerini kesecektir.
Mondros Ateşkes Antlaşması’nın Önemi:
1.Osmanlı Devleti İtilaf devletlerine teslim olmuştur.
2.Osmanlı Devleti fiilen sona ermiştir.
3.Gizli antlaşmaların uygulama safhası başlamıştır.
4.Milli cemiyetler kurulmuştur.
5.Mütarekeyi imzalayan Rauf Orbay gözden düşmüştür.
Açıklamalar:
· Mütarekenin imzalandığı tarihte Mustafa Kemal, Suriye’dedir.
· Gizli antlaşmaların var olması mütarekenin ağır şartlar taşımasında etkili oldu.
Ateşkes Antlaşması’nın Osmanlı Devleti’ne Etkileri
· Ateşkes’in imzalanmasının ardından İtilaf Devletleri, 7. maddeyi bahane ederek, Osmanlı topraklarını işgal etmeye başladılar.
Ateşkes Antlaşması’ndan
19 Mayıs 1919’a Kadar Meydana Gelen Önemli Olaylar
· İtilaf Devletleri, antlaşma şartlarına uymayarak 7. maddeyi istedikleri gibi yorumlamışlar ve yurdumuzu işgale başladılar.
· Bu işgaller, Birinci Dünya Savaşı sırasında imzalanan gizli paylaşım antlaşmalarının uygulamasından başka bir şey değildi.
İşgaller
İngiliz İşgalleri:
· İngilizler, 3 Kasım 1918’de Musul’a, 9 Kasım 1918’de İskenderun’a girdi.
· 1919 başlarında da, Urfa, Antep ve Maraş’ı işgal ettiler.
· Zamanla, Samsun ve Merzifon da işgal edildi.
Fransız İşgalleri:
· Fransızlar, Adana ve çevresini işgal ederek buradaki Ermenileri harekete geçirdiler.
İtalyan İşgalleri:
· İtalyanlar, Konya, Antalya, Söke, Kuşadası, Bodrum ve Marmaris’i işgal ettiler.
· 3 Kasım 1918’de İtilaf donanması, İstanbul’u işgal etti.
· İtilaf kuvvetleri, Mondros Ateşkes Antlaşması’nı uygulaması konusunda Osmanlı Devleti’ne baskı yapmaya başladılar.
· Bu işgaller karşısında Türk milleti, vatanını ve bağımsızlığını korumak amacıyla mücadele kararı aldı.
İşgallere Karşı Neler Yapıldı?
· Mitinglerle Türk milletinin haklı davası dünya kamuoyuna duyurmaya çalışıldı.
· Yurdun dört bir yanında teşkilatlanarak, silahlı güçler oluşturulmaya başlandı.
Osmanlı Devleti’ni Paylaşma Tasarıları
Birinci Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda İtilaf Devletleri, aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla Osmanlı topraklarını paylaştılar.
Gizli Antlaşmalar
Gizli Antlaşmaların Yapılma Sebepleri:
1.Şark meselesi (Osmanlı ülkesini paylaşma meselesi)’ni halletmek.
2.İtilaf bloğunun birlik ve istikrarını sağlamak
3.Savaştan sonra Osmanlı’yı paylaşma konusunda anlaşmazlığa düşmemek
4.İtalya’yı İtilaf bloğuna katmak.
5.Rusya’yı İtilaf bloğunda tutmak
Gizli Antlaşmalar:
1.Boğazlar Antlaşması (Mart-Nisan 1915)
Çanakkale Savaşı esnasında Rusya boğazlar konusunda tedirginleşince; İngiltere, Fransa ve Rusya arasında imzalanan antlaşma ile boğazlar ve çevresi Rusya’ya bırakılmıştır.
Antlaşmanın Önemi:
1.Rusya’nın Almanya tarafına geçmesi önlendi
2.Gizli antlaşmalar başladı
3.İngiltere ve Fransa ilk defa Rusya’nın boğazlar konusundaki isteklerini kabul etti.
Not: Rus Çarlığı yıkıldıktan sonra; tekrar yapılan gizli antlaşmalar sonucunda boğazlar bölgesinin yönetiminin İtilafların ortak kontrolünde olmasına karar verildi.
2.Londra Antlaşması (26 Nisan 1915)
Bu antlaşma İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalandı.
İtalya’ya On İki Ada ve Antalya bırakıldığı gibi; İtalya’ya, Osmanlı’nın Libya üzerindeki halifelik haklarının da kaldırılacağı vaat edildi. Bu antlaşma sonucunda İtalya İtilaf Grubu’na geçti.
3.Sykes-Picot Antlaşması (1916)
Bu antlaşma, İngiltere ile Fransa arasında imzalanmıştır.
1.Musul hariç, Irak İngiltere’ye bırakıldı
2.Adana, Antakya, Lübnan ve Suriye kıyıları Fransa’ya bırakıldı.
3.Musul, Ürdün ve Suriye’nin bir kısmında Arap krallığının kurulması ve bu devletin Fransa ile İngiltere’nin ortak denetiminde olması kararlaştırıldı.
4.Filistin’de, Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Şerif Hüseyin tarafından kararlaştırılarak, uluslararası bir yönetimin kurulması kararlaştırıldı.
5.Hicaz’ın serbest bölge olması kararlaştırıldı.
Önemi:
1.Arap bölgeleri (Orta Doğu) paylaşıldı
4.Petrograt Protokolü
Bu antlaşma Rusya, Fransa ve İngiltere arasında imzalandı. Rusya'ya, İngiltere ve Fransa’nın Orta Doğu çıkarlarını kabul etmesine karşılık boğazlar bölgesine ek olarak Trabzon’a kadar Doğu Karadeniz, Erzurum, Van ve Bitlis verildi.
5.Mc Mahon Antlaşması (1916)
İngiltere’nin Mısır valisi ile Şerif Hüseyin arasında imzalanmıştır. Şerif Hüseyin’e bağımsız bir Arap devleti vaat edilmiştir. Arapları Osmanlı’ya karşı savaştırmak isteyen İngilizler bu tür gizli antlaşmalarla amaçlarına ulaşmıştır.
6.Saint Jean de Maurienne Antlaşması
(19 Nisan 1917)
· Bu antlaşma, İngiltere, Fransa ve İtalya arasında imzalanmıştır.
· Oniki Ada, Antalya, İzmir, Aydın ve Muğla İtalya’ya bırakılmıştır. İngiltere; İzmir’in İtalya’ya verilmesini Rusya istemeyeceğinden dolayı; bu antlaşmanın geçerli olabilmesini, Rusya’nın antlaşmayı imzalamasına bağlamıştır. Rusya kısa bir süre sonra savaştan çekildiği için bu antlaşma Rusya tarafından imzalanamamıştır.
· Paris Konferansı’nda İzmir’i Yunanistan’a bırakmak isteyen İngiltere’ye İtalya karşı çıkınca; İngiltere Saint Jean de Maurıenne Antlaşması’nın geçersizliğini ileri sürmüştür.
Gizli Antlaşmaların Önemi:
1.İtilaf Devletleri aralarında çıkar birliği sağlamışlardır.
2.Savaş daha bitmeden, Osmanlı toprakları paylaşılmıştır.
3.Bu antlaşmalar, Mondros Mütarekesinin ağır şartlar taşımasında etkili olmuştur.
4.İtilaf Devletleri aralarındaki birlik ve bütünlüğü güçlendirmişlerdir.
5.Gizli antlaşmalar İtilaf devletlerinin zaferden emin olduğunu gösterir.
Gizli Antlaşmaların Özellikleri:
1.Şark meselesini halletmeye yöneliktirler
2.Osmanlı toprakları paylaşılmıştır.
3.İtilaf Devletleri çıkar birliği sağlamıştır.
4.Osmanlı’nın savaşa girmesinin bir sonucu olarak gündeme gelmiştir.
Açıklamalar:
· Yunanistan gizli antlaşmalara katılmadığı halde; savaştan sonra toplanan Paris Konferansında İzmir ve civarını alarak Osmanlı’nın paylaşımına açıkça katılmıştır.
· Rusya gizli antlaşmalara katıldığı halde; savaştan çekildiğinden dolayı; savaştan sonra Osmanlı’nın paylaşımına katılamamıştır.
· İtalya gizli antlaşmalara katıldığı halde; savaştan sonra antlaşmalardan umduğunu bulamamış ki bu durum İtalya ile İngiltere ve Fransa’nın arasını açmıştır.
· Gizli antlaşmaları dünyaya ilk defa Çarlık Rusyası’nı, İngiltere, Fransa ve İtalya’yı dünya kamuoyuna kötü göstermek isteyen Bolşevikler duyurmuştur.
· Wilson İlkeleri, gizli antlaşmaları hukuken geçersiz saymıştır.
· İngiltere ve Fransa, ABD ile çelişkiye düşmeden gizli antlaşmaları uygulayabilmek için, Paris Konferansı’nda mandater sistem düşüncesini ortaya attılar. Mondros Ateşkes Antlaşması’na 7 ve 24. maddeleri koydular. Azınlıkları Osmanlı’ya karşı kışkırttılar.
· Mondros Ateşkes Antlaşması’ndan sonra başlayan işgaller, genelde, gizli antlaşmalar doğrultusunda oldu
· Rusya’nın savaştan çekilmesi üzerine; Doğu Anadolu’da Ermeni Devleti kurulmasına; Ermenilerin koruyuculuğunun ABD’ye verilmesine ve Boğazlar üzerinde ortak yönetim kurulmasına karar verildi.
· Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması ile gizli antlaşmalar uygulamaya girdi.
· İşgal güçleri gizli antlaşmaları daha rahat uygulayabilmek için Mondros Ateşkes Antlaşması’nı işlerini kolaylaştıracak şekilde hazırladılar.
Wilson İlkeleri / Prensipleri
(8 Ocak 1918)
· ABD Cumhurbaşkanı Woodrow Wilson Birinci Dünya Savaşı sonrasında yapılacak barışın esaslarını yayınladığı on dört ilke ile açıklamış, İtilaf devletleri de ABD’yi yanlarında tutmak istediklerinden dolayı bu ilkeleri kabul ettiklerini bildirmişlerdir.
· ABD başkanı Wilson, savaştan sonra barışın devam etmesini bir daha böyle büyük savaşların çıkmamasını istiyordu.
İlkeler:
1.Galip devletler yenilen devletlerden toprak ve savaş tazminatı almayacak.
Açıklama:
· Bu madde yeni sömürgeler oluşmasına karşıdır.
· Mağlup devletlerin mütareke imzalamasını hızlandırmıştır.
· Savaştan sonra imzalanan antlaşmalar, bu maddeye uymamıştır.
2.Devletlerarası antlaşmalarda açık diplomasi esası uygulanacak.
Açıklama: Gizli antlaşmalar hukuken geçersiz sayılmıştır.
3.Karasuları dışındaki denizlerde tam serbestlik sağlanacak
4.Uluslar arası ekonomik engeller kaldırılacak ve devletlerarasında eşitlik sağlanacak
5.Silahlanmanın azaltılması yolunda karşılıklı güvenceler verilecektir.
Açıklama: İlk silahsızlanma çağrısıdır.
6.Rusya, Belçika, Romanya, İtalya, Sırbistan, Karadağ ve Romanya’nın sınırları tekrar saptanacak
7.Devletlerarası anlaşmazlıkları barış yoluyla çözecek uluslararası bir örgüt kurulacak
Açıklama: Milletler Cemiyetinin kurulması istenmiştir. Bu cemiyet Paris Konferansı’nda kurulmuştur. Bu madde Wilson Prensipleri’nin uyulan tek maddesidir. Savaş uluslararası meselelerin çözülmesinde araç olmaktan çıkarılmak istenmiştir.
8.Boğazlar bütün ulusların ticaret gemilerine açık olacak.
9.Osmanlı İmparatorluğu’nda Türklerin oturduğu bölgelerin egemenliği sağlanacak; diğer bölgelerdeki uluslara da kendilerini geliştirme hakkı verilecektir.
Açıklama: Osmanlı Devletinin devam edeceği, fakat parçalanacağı vurgulanmıştır. Bu madde Mondros mütarekesinden sonra Anadolu’da başlayan işgallerin hukuk dışı; bu durum karşısında Türk Kurtuluş Savaşının ise hukuka uygun olduğunu gösterir. Bu madde azınlıklar için ilham kaynağı olmuştur.
10.Alsas-Loren Fransa’ya geri verilecektir.
Açıklama: Bu madde “savaştan sonra mağlup devletlerden toprak alınmayacaktır” maddesi ile çelişmektedir.
Wilson Prensipleri’nin Önemi:
1.İttifak grubu mütareke imzalama konusunda cesaretlendi. (Savaşın bitişi hızlandı).
2.Çok uluslu imparatorlukların parçalanması ön görüldü
3.Wilson ilkeleri itilaf devletlerinin çıkarlarına ters düşmüştür. Bu nedenle kabullenmiş gibi göründükleri bu ilkeleri kendi çıkarları doğrultusunda yorumla-mışlardır. İttifak devletleri ise bu ilkeleri barışın anahtarı olarak görüp benimsemişlerdir.
4.Savaştan sonra prensiplerine uyulmadığını gören ABD belli bir dönem Avrupa siyasetinden çekildi.
5.İmzalanan antlaşmalarda prensiplere uyulmadı
6.Kurtuluş Savaşı ve II. Dünya Savaşı’nın çıkması Wilson Prensiplerinin amacına ulaşmadığını gösterir.
Paris Konferansı (18 Ocak 1919)
· İtilaf Devletleri yenilen devletlerle imzalanacak barış antlaşmalarının şartlarını tespit etmek ve bozulan dengeleri kendi lehlerine kurmak için Paris’te bir barış konferansı toplamıştır.
· Bu konferansa 32 devlet katılmıştır.
· Konferans, İngiltere ve Fransa’nın etkisi altında kalmıştır.
· Paris’te ilk olarak Milletler Cemiyeti’nin kurulması kararlaştırılmıştır.
· Ancak ABD diğer konularla fazla ilgilenmemiş ve yalnızlık politikasına geri dönmüştür.
· En fazla tartışılan mesele Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşma olmasına rağmen; aralarında çıkar çatışmasına düşen galipler, Osmanlı ile imzalanacak olan antlaşmayı karara bağlayamamışlardır.
· Batı Anadolu’nun kendisine bırakılması için çaba harcayan Yunanistan, konferansa Batı Anadolu’da Rumların çoğunlukta olduğunu gösteren ve İzmir civarında Rumların Türkler tarafından katledildiğini ileri süren sahte raporlar ile geldi.
· Güçlü bir İtalya’nın Batı Anadolu’da varlığını istemeyen İngiltere, Yunanistan’ın verdiği sahte raporları kullanarak İzmir ve civarının Yunanistan tarafından işgal edilmesini konferansa kabul ettirdi. İtalya ise bu durumdan dolayı konferansı terk etti.
· İtilaf Devletleri arasında ilk çatlak oluştu.
· Osmanlı ülkesini milletler prensibine göre bölerek; ilgilendiği bölgeleri mandater sistem aldatmacası ile sömürü sınırları içine almak isteyen İngiltere, konferansa Kürt, Ermeni, Rum ve Arapları da davet etti. Bu milletler konferansa İngiliz çıkarlarına hizmet edecek şekilde sahte raporlarla geldiler.
· İlk defa bu konferansta Doğu Anadolu’da bir Ermeni devletinin kurulmasına karar verildi.
· Wilson Prensipleri’nde kurulması istenen Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kurulmuştur.
· Görevi uluslararası anlaşmazlıkları çözümleyerek dünya barışının devamını sağlamak olan bu cemiyet, İngiliz çıkarlarına hizmet etmekten başka bir işe yaramamıştır.
· Kurtuluş Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’nın çıkması bu durumu açıkça göstermektedir. Bu cemiyetin iç tüzüğü Birinci Dünya Savaşı sonucunda imzalanan bütün antlaşmalara konulmuştur.
· Bu cemiyetin kurulması Wilson Prensipleri’nin kısmen uygulandığını gösterir.
· İngiltere ve Fransa, ABD ve dünya kamuoyuna dürüst görünerek sömürgeciliklerini devam ettirebilmek için; yeni kurulan bir devletin büyük bir devlet tarafından Milletler Cemiyeti adına yönetilmesi esasına dayanan Mandater Sistem düşüncesini konferansa kabul ettirdiler. Bu sistem sömürgeciliğin şekil değiştirmiş halidir.
İzmir’in İşgali (15 Mayıs 1919)
Yunanlılar, Paris Konferansı’na verdirttikleri karar doğrultusunda İzmir’i işgal etmişlerdir.
İşgalin Önemi:
1.Kuva-yı Milliye ortaya çıkmaya başladı
2.Milli bilinç uyandı
3.Halkı Milli Mücadele için örgütlemek kolaylaştı
4.Mitingler düzenlendi
5.Redd-i İlhak Cemiyeti kuruldu
6.Halk, işgalcilere güvenilemeyeceğini anladı.
Amiral Bristol Raporu:
İzmir’in işgali dünya kamuoyunda büyük bir yankı ve kınamaya sebep olunca; olayın sorumlusu durumunda olan İtilaf Devletleri kamuoyunu yatıştırmak ve İzmir bölgesindeki durumu öğrenebilmek için bölgeye Amiral Bristol önderliğinde bir heyet göndermişlerdir.
Bristol Raporu’nun İçeriği:
1.Bölgedeki olayların sorumlusu Türkler değil; Rumlardır.
2.Bölgede Türkler çoğunluktadır.
3.Yunanlıların bölgeyi işgali ilhaka yöneliktir. Böl-genin güvenliğini sağlamaya yönelik değildir.
4.Bölgeden Yunanlılar çekilerek; bölgeye İtilaf devletlerinin güvenlik birlikleri yerleşmelidir.
Bristol Raporu’nun Önemi:
1.Yunanlıların Paris Konferansına sahte rapor verdiği ortaya çıkmıştır.
2.Yunan işgalinin niteliği dünyaya duyurulmuştur.
3.İşgalin gereksiz ve haksız olduğu belirtilmiştir.
4.İlk defa uluslararası bir belge Türk Milli Mücadelesi’nin haklılığını göstermiştir.
Memleketin İç Durumu ve Cemiyetler
· Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ndan çok ağır bir güç kaybı ile çıktı.
· Savaş sonunda imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması şartları daha da ağırlaştırdı.
· Devleti, savaşa sürükleyen İttihat ve Terakki’nin lider kadrosu yurt dışına kaçtılar.
· İtilaf Devletleri ise, antlaşmanın 7. maddesine dayanarak işgal bölgelerini genişlettiler.
· İstanbul Hükümeti’nin çaresizliği ve acizliği karşısında Türk milleti örgütlenmeye başladı.
· Kuvay-ı Milliye ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri şeklinde olan bu örgütlenme tüm Anadolu’ya yayıldı.
· Bu arada İtilaf Devleri’nin kışkırtmaları ile harekete geçen azınlıklar da örgütlendiler.
Amaçları yönünden bu cemiyet örgütlenmeleri üç gruba ayrılır:
1. Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler,
2. Millî Varlığa Düşman Cemiyetler,
3. Millî Cemiyetler
Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler
1. Mavri Mira Cemiyeti
Özellikleri:
1.Fener Rum patrikhanesi tarafından kuruldu
2.Bizans İmparatorluğunu yeniden canlandırmayı ve Ege’de ilerleyen Yunanlılara yardım ederek Batı Anadolu ve Trakya’yı Yunanistan’a katmayı amaçlıyordu. (Megali idea/Büyük İdeal)
3.Yunan Kızılhaçı, Göçmenler Komisyonu ve Rum izcilik kuruluşları bu cemiyetin alt kollarıydı
2. Pontus Rum Cemiyeti
Özellikleri:
1.1904’de Merzifon’da Amerikan Koleji’nde kuruldu
2.Batum’dan Sinop’a kadar uzanan ve merkezi Samsun veya Trabzon olabilecek bir Rum devleti kurmayı amaçlıyordu.
Açıklama: MÖ281’de kurulan Pontus Devleti’ni MS 63’de Romalılar yıktı. 1204’de tekrar kurulan Pontus Devleti’ni 1461’de Fatih Sultan Mehmet yıktı.
3. Kardos Cemiyeti
Özellikleri:
1.Bu cemiyet Rum göçmenlerine yardımcı olmak görüntüsü altında Pontus Cemiyetine yardımcı oluyordu.
4. Etnik-i Eterya Cemiyeti
Özellikleri:
1.Bu cemiyet bağımsız Yunanistan’ı oluşturmak için 1814 yılında, Filiki Eterya adıyla kurulmuştur.
2.I. Dünya Savaşından sonra ise Yunanistan’ı büyütmek ve Bizans Devleti’ni kurmak için çalıştı
5. Hınçak ve Taşnak-Sütyun Cemiyetleri
Özellikleri:
1.Doğu Anadolu toprakları, Çukurova toprakları ve Kara Deniz bölgesinin bir kısmını Ermenistan’a katmak için çalıştılar.
6. Makabi-Alyans İsrailit Cemiyetleri
Özellikleri:
1.Yahudi devleti kurmak için çalışmışlardır.
2.Ekonomik çıkarlarının korunması ön planda olmuştur.
7. Rum-Ermeni Birlik Komitesi
Özellikleri:
1.Rum ve Ermeni cemiyetleri arasındaki koordinasyonu sağladı.
Açıklama:
1.Azınlıklar Türkleri Hıristiyan katliamı yapıyor olarak göstererek Anadolu’nun işgalini başlatmak istediler.
2.Azınlıklar giriştikleri yıldırma faaliyetleri ile hedefledikleri bölgelerden Türkleri kaçırarak ilgili bölgelerde çoğunluk olmak istediler.
Azınlık Cemiyetleri’nin Özellikleri:
1.Wilson Prensiplerinden ilham aldılar
2.Mondros Mütarekesi, azınlıkların çalışmaları için uygun zemin oluşturdu
3.Azınlıklar Osmanlı ülkesini sömürmek isteyen işgalciler tarafından kullanıldılar
4.Kiliseleri ve yabancı okullarını üs edindiler
5.İşgal devletlerinden yardım gördüler
6.Çıkardıkları olaylar ile TBMM’yi meşgul ettiler
Milli Varlığa Düşman Cemiyetler
1. Sulh ve Selamet-i Osmaniye Cemiyeti
Özellikleri:
1.Kurtuluşun padişahın emirlerine bağlı kalmakla mümkün olacağını savunmuştur.
2. Teali İslam Cemiyeti
Özellikleri:
1.Kurtuluşun halifenin emirlerine ve İslâm’ın prensiplerine uymakla mümkün olacağını savunmuştur.
3. İngiliz Muhipleri Cemiyeti
Özellikleri:
1.Kurtuluşun İngilizlerin himayesi ile mümkün olacağına inanıyordu
2.Bu cemiyet, Damat Ferit Paşa hükümeti tarafından da desteklenmiştir.
4. Wilson Prensipleri Cemiyeti
Özellikleri:
1.Bu cemiyetin taraftarları Wilson ilkelerinden ilham almıştır
2.Kurtuluşun ABD mandasına girmekle mümkün olacağına inanmışlardır.
5. Kürt Teali Cemiyeti
Özellikleri:
1.Bu cemiyetin taraftarları Wilson Prensiplerine dayanarak; halifeye bağlı olarak bir Kürt devleti kurmayı planlamışlardır.
6. Hürriyet ve İtilaf Fırkası
Özellikleri:
1.1911 yılında İttihat ve Terakki Partisi’ne karşı kuruldu
2.1918’den itibaren yönetimde etkili olmaya başladı
3.Anadolu hareketini İttihatçıların hareketi olarak gören parti Kurtuluş Savaşına karşı gelişin liderliğini üstlendi.
Milli Cemiyetler
1. Trakya Paşaeli Cemiyeti
Özellikleri:
1.Mavri Mira Cemiyetinin Trakya’ya yönelik olarak yürüttüğü bölücü faaliyetlere karşı kurulmuştur.
2.İstanbul ve boğazların işgal edilmesi bu cemiyetle Anadolu’nun bağlantısını kesmiştir.
3.Bu cemiyet Osmanlı Devleti’nin yıkılması halin-de Trakya’da bir cumhuriyet kurmayı planlamaktadır.
4.Edirne Kongresini düzenlemiştir.
2. İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Özellikleri:
1.Ege Bölgesinde Yunanlıların bölücü faaliyetlerine karşı çalıştı.
2.2.9 Mart 1919 tarihinde İzmir’de Müdafaa-i Hukuk Kongresi’ni düzenledi.
3. Kilikyalılar Cemiyeti
Özellikleri:
1.Adana ve civarının Ermeni ve Fransızlara karşı bütünlüğünü korumak için kuruldu
4. Redd-i İlhak Cemiyeti
Özellikleri:
1.İzmir’in işgaline tepki olarak kuruldu
2.Balıkesir ve Alaşehir kongrelerini düzenleyerek Ege Bölgesi’ni örgütledi
3.Kuvay-ı Milliye’yi harekete geçirerek silahlı direniş başlattı.
5. Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti
Özellikleri:
1.Orta ve Doğu Karadeniz’deki Rum ve Ermeni faaliyetlerine karşı kuruldu.
2.Erzurum Kongresi’nin toplanmasına yardımcı oldu.
3.Erzurum Kongresi’nde Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile birleşti.
6. Milli Kongre Cemiyeti
Özellikleri:
1.İstanbul’da kuruldu
2.İlk defa Kuvay-ı Milliye tabirini kullandı
3.Milli mücadele için birleşmeyi savundu
4.Genelde basın yayın yoluyla propagandayı ilke edindi.
5.16 Mart 1920’de İstanbul’un işgaliyle bu cemiyet dağıldı.
7. Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Özellikleri:
1.Doğu Anadolu’nun Ermenilere karşı bütünlüğünü korumak için kuruldu.
2.XV. kolordunun Erzurum’da dağılmamış halde olması bu cemiyeti daha da etkin hale getirdi.
3.Erzurum Kongresini düzenledi
4.Le Pays Gazetesi’ni çıkardı.
5.Cemiyet; Türkleri azınlıklara göre daha güçlü tutmak için şu kararları aldı:
¨İşgallere karşı dilenilecektir.
¨Basın yayın yoluyla propaganda yapılacaktır
¨Bölge dışına göç edilmeyecektir.
¨Bilim, iktisat ve din teşkilatları kurulacaktır.
Milli Cemiyetlerin Özellikleri
1.Türk halkının Mondros Mütarekesi’ne ilk tepkisidir.
2.Basın yayın faaliyetlerinin elverişli olmasından, elçiliklerin varlığından ve merkez durumunda olmasından dolayı İstanbul’u merkez edindiler
3.Milli Mücadele’ye örgütsel zemin hazırladılar
4.Halk arasında milli bilinci uyandırdılar
5.İşgalleri ve azınlıkların bölücü faaliyetlerini önlemeye çalıştılar
6.Bölgesel niteliklidirler
7.Mustafa Kemal gibi birleştirici bir liderden yoksun oluşları en büyük eksiklikleridir.
8.İstanbul hükümetine, bağlı olmadıkları gibi; karşı da değillerdir.
9.Sivas Kongresi’nden önceki en büyük eksiklikleri tek elden idare edilmemeleridir.
10.Milliyetçilik ve vatanseverlik duyguları ile kurulmuşlardır.
11.Önce basın yayın yoluyla propagandayı ilke edindiyseler de; kanlı işgallerin başlamasıyla silahlı mücadeleyi başlattılar.
12.Programları, bölgesel kurtuluşa yöneliktir. Bütünü, tüm yurdu kapsayan plan ve programları yoktur.
13.Sivas Kongresi’nde Anadolu ve Rumeli Cemiyeti adı altında birleştiler
İşgaller
İşgalcilerin İşgallere Hazırladığı Zemin
1.Mondros Mütarekesi’ne 7 ve 24. maddeler kondu.
2.Osmanlı ordusu terhis edildi.
3.Osmanlı’nın savaş araç ve gereçleri kontrol altına alındı.
4.Haberleşme ve ulaşım kontrol altına alındı.
5.Osmanlı yönetimi denetim altına alındı.
6.Boğazlar denetim altına alınarak Anadolu ile Rumeli’nin bağlantısı kesildi.
7.Azınlıklar kışkırtıldı.
İşgaller Mondros Ateşkes Antlaşması’na dayanılarak başlamıştır. 3 Kasım 1918’de Musul’u işgal ederek İngilizler işgal faaliyetlerini başlattılar. 13 Kasım 1918’de ise Yunanlılar da içinde olmak üzere İtilaf donanması İstanbul’u filen işgal etti.
Açıklamalar:
· İşgallere karşı ilk tepki, 19 Aralık 1918’de Hatay’a bağlı Dörtyol’un Karakese Köyü’nde Mehmet Kara’nın Fransızlara attığı kurşundur.
· Batı cephesinde ilk Kuva-yı Milliye direnişi ise Ali Çetinkaya komutasında Ayvalık’ta, Yunanlılara karşı, gerçekleştirdi.
İşgal edilen Yerler:
İngilizlerin İşgalleri: Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Maraş, Konya, Bilecik, Samsun, Merzifon
Fransızların İşgalleri: Adana, Dörtyol, Mersin, Osmaniye, Afyon, Antep, Maraş, Urfa
İtalyanların İşgalleri: Antalya, Kuşadası, Fethiye, Marmaris, Bodrum
İtilaf Devletleri’nin İstanbul’a Gelişi (13 Kasım 1918)
· Mondros Ateşkesi’nin imzalanmasından sonra 13 Kasım 1918 günü İtilaf kuvvetleri donanması İstanbul’a geldi.
· Donanmanın İstanbul’a geliş amacı; Osmanlı Hükümeti’ni baskı altına alıp işgalleri kolaylaştırmaktı.
· İstanbul’a gelen İtilaf kuvvetleri, önemli yerleri ve devlet kurumlarını işgal ettiler.
Padişahın ve Osmanlı Devleti’nin Duruma Bakışı
· Mondros Ateşkesi’nden sonra başlayan işgaller karşısında İstanbul Hükümeti, çaresiz kaldı.
· 8 Ekim 1918’de İttihat ve Terakki liderleri ülkeden kaçınca Ahmet İzzet Paşa Hükümeti kuruldu. Fakat bu hükümet, uzun ömürlü olmadı.
· 11 Kasım 1918’de Tevfik Paşa Hükümeti kuruldu. Tevfik Paşa Hükümeti, İngilizlerin baskısıyla meclisi kapattı, bir süre sonra da istifa etti.
· 4 Mart 1919’da Damat Ferit Paşa Hükümeti kuruldu.
· Damat Ferit Paşa, padişah Vahdettin’de ayrı hareket ederek, ülkede iki başlı bir yönetim oluşturdu. İngiliz yanlısı politikalar izledi.
Mustafa Kemal’in İstanbul’a Gelişi ve
Duruma Bakışı
· Birinci Dünya Savaşı’nın son günlerinde Mustafa Kemal, Suriye’de VII. Ordu Kumandanıydı.
· Mondros Ateşkesi’nden sonra Alman subayı Liman von Sanders’in yerine Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’na getirilen Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Antlaşması’nın hükümlerine karşı çıkarak işgaller konusunda hükümeti uyardı.
· Mustafa Kemal, İstanbul’un işgal edildiği gün İstanbul’a geldi (13 Kasım 1918).
· Boğazda İtilaf donanmasını gören Mustafa Kemal o gün; “Geldikleri gibi giderler!” dedi.
· Mustafa Kemal, İstanbul’da yurdun nasıl kurtarılabileceği ile ilgili arayışlar içindeydi. Bu aşamada Padişah Vahdettin ile de görüştü.
· O, bu görüşmeler sonrasında memleketin içinde bulunduğu durumdan kurtulması için İstanbul’dan çıkıp milletin içine girmek ve orada çalışmak olduğuna karar verdi.
|
|
 |
|
|
|
Bu websitesinin sahibi "Top liste" ekstrasını daha aktive etmemiş! |
|
|
Yeni Sayfa 1
|
|
|
|
 |
|
|
|
|